Ölmekte olan, kurumuş bir gezegen... Yıkılmakta olan bir uygarlık... Otoriter, bencil ve acımasız bir yönetici sınıf... Diktatörün hüzünlü kızı Prenses Aelita... Ve ezilen, baş kaldırmak isteyen marslı yoksullar... Tek eksiğimiz bir kıvılcım.
Kemerlerinizi bağlayın, Leningrad’dayız ve biri melankolik bir mühendis, diğeri ateşli bir Kızılordu askeri olan iki dünyalıyla birlikte böyle bir gezegene doğru yola çıkıyoruz.
Aleksey Nikolayeviç Tolstoy’un kaleme aldığı Aelita: Mars’ta Günbatımı, Sovyet edebiyatının önde gelen bilim kurgu örneklerindendir. Öyle ki, bugün halen verilmekte olan Aelita Bilim Kurgu Ödülleri bu romana ve Aleksey Tolstoy’a ithaf edilmiştir.
Rus romantizminden izler taşıyan romanda bir yandan hüzünlü bir aşk hikayesi, diğer yandan da soluksuz okunacak macera ve savaş sahneleri yer almakta.
Kurumuş, çölleşmiş Mars’ın, Tolstoy tarafından genelde çürümüş kapitalist uygarlığın, özelde devrim öncesi Çarlık Rusya’sının bir metaforu olarak kullanıldığı Aelita’yı Nadiye R. Çobanoğlu’nun akıcı çevirisi, Duygu Polat’ın eşsiz çizimleriyle beğenilerinize sunuyoruz.
Ölmekte olan, kurumuş bir gezegen... Yıkılmakta olan bir uygarlık... Otoriter, bencil ve acımasız bir yönetici sınıf... Diktatörün hüzünlü kızı Prenses Aelita... Ve ezilen, baş kaldırmak isteyen marslı yoksullar... Tek eksiğimiz bir kıvılcım.
Kemerlerinizi bağlayın, Leningrad’dayız ve biri melankolik bir mühendis, diğeri ateşli bir Kızılordu askeri olan iki dünyalıyla birlikte böyle bir gezegene doğru yola çıkıyoruz.
Aleksey Nikolayeviç Tolstoy’un kaleme aldığı Aelita: Mars’ta Günbatımı, Sovyet edebiyatının önde gelen bilim kurgu örneklerindendir. Öyle ki, bugün halen verilmekte olan Aelita Bilim Kurgu Ödülleri bu romana ve Aleksey Tolstoy’a ithaf edilmiştir.
Rus romantizminden izler taşıyan romanda bir yandan hüzünlü bir aşk hikayesi, diğer yandan da soluksuz okunacak macera ve savaş sahneleri yer almakta.
Kurumuş, çölleşmiş Mars’ın, Tolstoy tarafından genelde çürümüş kapitalist uygarlığın, özelde devrim öncesi Çarlık Rusya’sının bir metaforu olarak kullanıldığı Aelita’yı Nadiye R. Çobanoğlu’nun akıcı çevirisi, Duygu Polat’ın eşsiz çizimleriyle beğenilerinize sunuyoruz.
Aleksey Nikolayeviç Tolstoy, (d. 10 Ocak 1883, Nikolayevsk, Rusya - 23 Şubat 1945, Moskova), romancı ve kısa öykü yazarı, sosyalizmin destekçisi ve Sovyetler Birliğinin onurlu bir sanatçısıydı. Eski soylulardan ve 19. yüzyılın büyük romancısı Leo Tolstoy’un uzaktan akrabası olan yazar, Petersburg’da mühendislik eğitimi almıştı. Devrimden sonra Avrupa’ya göç etmişse de, yurt özlemine dayanamayarak, 1923’te tekrar anavatanına dönmüş ve hayatının geri kalanını, verimli ve refah içinde yaşayan ünlü bir yazar olarak yaşamıştı.
İlk romanları Eksantrikler (1910) ve Topal Ağa (1912), mizahi gerçekçilik tarzında, soylu aileleri anlatır. Devrimden sonra, Avrupa’da göçmen olarak yaşarken Nikita’nın Çocukluğu’nu (1921) yazmıştır. Bu, küçük bir çocuğun başından geçenleri anlatan nostaljik, kısmen otobiyografik bir çalışmadır.
Doğal bir hikaye anlatıcısı olan Aleksey Nikolayeviç Tolstoy’un, her ikisi de yayınevimiz tarafından yayınlanan iki bilim kurgu romanı bulunmaktadır: Aelita ve Mühendis Garin’in Ölüm Işını. Tolstoy ayrıca, çocuk hikayeleri, uluslararası entrikaları anlatan gerilim öyküleri, 20'den fazla oyun ve şiirler yazdı. En kapsamlı eseri, Azap Yolları adındaki destansı roman üçlemesidir, Kız Kardeşler (1920-21), 1918 Yılı (1927-1928) ve Kasvetli Bir Sabah (1940-1941) adlı üç bölümden oluşur ve İç Savaş sırasında, Bolşeviklerin mücadelesine katılan Rus aydınlarını anlatır. Büyük yazar, bu üçleme ve tarihi romanı Büyük Petro (1929–45) ile Devlet Ödülleri aldı. Üretken bir yazar olan Aleksey Tolstoy, II. Dünya Savaşında, yurtsever makaleler yazdı. Yine bu yıllarda, iki perdeden oluşan ve zalim çarın yaşamından dramatik bir kesit sunan Müthiş İvan (1943) adlı oyunu, Aleksey Tolstoy'a üçüncü Devlet Ödülü'nü kazandırdı. Yazar, 23 Şubat 1945 günü hayata veda etmiştir.
