Değerli tiyatro yazan Bilgesu Erenus’un Bukalemun adlı yeni eserini okurlarımızm beğenisine sunuyoruz. Oyunun adı, değişimi simgeliyor. Olay, 15-16 Haziran 2013 günlerinde yaşanıyor. Sahne, Taksim’in arka sokaklarındaki orta halli bir apartman dairesi…
Oyundaki kişiler, yaşlı ve yalnız bir emekli avukat olan Ev Sahibi ve genç bir sanatçı adayının kişiliğinde, tüm GEZİ EYLEMCİLERİNİ canlandıran direnişçi Ozan.
Oyunun kurgusunu, direnişçinin büründüğü hallere göre sürekli değişen bukalemun yapısı belirliyor ve bütün bu değişim, ev sahibindeki evrilmeyi de kaçınılmaz kılıyor; gelgitleri içinde o da bukalemunlaşıyor. Bukalemun aslında, küresel kapitalizmce yağmalanan dünyamızda, her türden zulme karşı mücadele ve dayanışmanın egemen olmasını savunmaktadır ve oyun bütünüyle bir GEZİ DİRENİŞİ değerlendirmesidir.
Oyunlarının en az on, en fazla yirmi yıl sonra oynanmasına alışan Bilgesu Erenus, Bukalemun’la ilgili şöyle söylüyor:
“Mesleksel anlamda bir vasiyet sanılmazsa, oy birliğiyle Devlet Tiyatrosu’nca kabul görmeyen oyunum Bukalemun’u ilk oynayacak olan gruptan, şöylesi bir beklentim var: Oyun afişinde devlet değerlendirme kurulunun isimlerine tek tek yer verilsin… Kimseler inanmayabilir ama ben gerçekten de bu isimlerin kim olduğunu bilmiyorum? Bukalemun’un izleyicileriyle birlikte öğrenmem, yüzümdeki sevinci kalıcı kılacaktır!”
Değerli tiyatro yazan Bilgesu Erenus’un Bukalemun adlı yeni eserini okurlarımızm beğenisine sunuyoruz. Oyunun adı, değişimi simgeliyor. Olay, 15-16 Haziran 2013 günlerinde yaşanıyor. Sahne, Taksim’in arka sokaklarındaki orta halli bir apartman dairesi…
Oyundaki kişiler, yaşlı ve yalnız bir emekli avukat olan Ev Sahibi ve genç bir sanatçı adayının kişiliğinde, tüm GEZİ EYLEMCİLERİNİ canlandıran direnişçi Ozan.
Oyunun kurgusunu, direnişçinin büründüğü hallere göre sürekli değişen bukalemun yapısı belirliyor ve bütün bu değişim, ev sahibindeki evrilmeyi de kaçınılmaz kılıyor; gelgitleri içinde o da bukalemunlaşıyor. Bukalemun aslında, küresel kapitalizmce yağmalanan dünyamızda, her türden zulme karşı mücadele ve dayanışmanın egemen olmasını savunmaktadır ve oyun bütünüyle bir GEZİ DİRENİŞİ değerlendirmesidir.
Oyunlarının en az on, en fazla yirmi yıl sonra oynanmasına alışan Bilgesu Erenus, Bukalemun’la ilgili şöyle söylüyor:
“Mesleksel anlamda bir vasiyet sanılmazsa, oy birliğiyle Devlet Tiyatrosu’nca kabul görmeyen oyunum Bukalemun’u ilk oynayacak olan gruptan, şöylesi bir beklentim var: Oyun afişinde devlet değerlendirme kurulunun isimlerine tek tek yer verilsin… Kimseler inanmayabilir ama ben gerçekten de bu isimlerin kim olduğunu bilmiyorum? Bukalemun’un izleyicileriyle birlikte öğrenmem, yüzümdeki sevinci kalıcı kılacaktır!”