Avukat Başkan (Şiir) - Vladimir Mayakovski

Vladimir Mayakovski'nin yeni yayınladığımız Ekim Destanı adlı eserinden bir bölümü, Nadiye R. Çobanoğlu'nun çevirisiyle sizlere sunuyoruz.
- AVUKAT BAŞKAN
Çar sarayını,
Rastelli(*) fi tarihinde
inşa etmiş,
çarlar doğmuş burada,
ömür sürmüş
ve ahirete göçmüş.
(*) Rastrelli, Bartholomeo (1700-1771) – İtalyan asıllı Rus mimar. Kış sarayının planlarını hazırlamış, ve Petrograd’da (bugün Leningrad) barok tarzında birçok muhteşem eser inşa etmişti.
Saray
hiç hayal etmiş midir
acaba,
vaktiyle
çariçelerin uzandığı
pufla yatakta,
açgözlü bir avukatın(*)
yayıldığını,
ipekli,
sırma işli
yorgan altında?
(*) … avukat – Aleksandr Kerenski’den söz ediliyor. Geçici hükümetin başbakanıydı ve mesleği avukatlıktı.
Yaldızlar,
kartallar
ve iktidar,
hemen vurdu
avukatımızın başına.
Sınıfmış,
partiymiş,
başından attı,
savurdu havaya,
gitti
günlük işine,
konuşmasını
yapmaya.
Bakışları sanki Bonaparte,
sert ve mağrur,
şık ve süslü
üniformasıyla
duyardı gurur.
Laf, laf, laf.
Alevlenerek
ve kükreyerek,
bazen de
kırıtmayla,
saksağan gibi
lak lak
çene çalardı,
yılışık bir
sırıtmayla,
kendisi
cin içmişçesine sarhoş,
kendi
zaferiyle,
şanıyla.
Buyur,
bıkana kadar dinle,
yaverlerinden birinin
sıraladığı yaveleri,
olanca hayranlığıyla:
“Böyle durumlara da
rastlarsın yer yer:
Otomobilini sürerken
kim olduğunu
öğrenirler,
arabayı durdurur,
kapısını açar,
kendisini
dışarı çekerler.
Artık
motorun gücü değildir
onu taşıyan,
kalabalıklar
onu bir saat
omuzlarda götürürler!”
Kulakları sağır edercesine
bir alkış tufanı
altında,
Nevsky’de,
başlar üzerinde
yükseliyor başbakan,
kibar hanımlar,
tombul çocuklar,
güller ve çiçekler
atıyorlar–
onu öylesine
çok seviyorlar.
Ancak
yapacak bir şeyi
yoksa,
canı sıkıldığında,
özgüvenle
ve ivecenlikle
savaş bakanları,
adalet bakanları atar,
yada görevliler,
bu tür başka bakanlıklara.
Konuşma rekorlarını
kırınca
makamına
döner yine,
hükümetin
kararınca,
işleri yürütmeye
ve hazineyi tüketmeye.
Net ve belirgin
imzalar atar
evrak üzerine.
“Tarım reformcuları mı?
Kargaşa mı?
Her yerde öyle mi?
Söyleyin göndersinler
–hani nasıl derler–
ceza müfrezesini!
Gerek yok fazla
kurcalamaya!
Lenin ha?
Bolşevikler ha?
Yakalayın,
tutuklayın,
hapse tıkın hepsini!
Ne?
İzin vermezler mi?
Gözlüksüz
duyamıyorum sizi!
Aklıma gelmişken,
General Kornilov hakkında –hım!–
gırtlaklarına
yapışmak için
bir Kazak birliği
gönderebilir mi
acaba?
Majestelerini mi?
Tanırım.
Evet, elbette!
Elini sıktım.
Ne kadar saçma,
Tanrı korusun!
İmparator,
peksimet ve suyla mı
doyurulsun?
Canım,
Sovyet’in
bununla ilgisi ne?
İşte emrim:
Londra'ya,
Kral George'a(*) –
ya bitir şu işi
yahut da çatla,
patla!”
(*) İngiliz kralı V. George, son Rus çarı II. Nikola’nın kuzeniydi.
Saltanatı
tarihe kaydedildi,
belgelendi,
numaralandı
ve iğnelendi,
–ne iyi
değil mi?–
Brodsky tarafından.
Ya Repin?(**)
Onun yağlıboya portresini
yaptı çoktan.
(**) Brodski ve Repin – ünlü Rus ressamları. 1917 yazında Kerenski’nin portrelerini yapmışlardı.
[divider align="center"]
Çeviren: Nadiye R. Çobanoğlu
Not: Yar Yayınları’nın Ekim Destanı kitabından alıntıdır. Her hakkı saklıdır.